Pazar günü çoluk çocuk hep birlikte çayınızı demleyip içebileceğiniz, çocukların da oyun parkında hoşça vakit geçirebilecekleri ağaçlık, yeşillik bir yere gitmek istiyorsunuz ama arabanız yok. İskilip’te gidebileceğiniz böyle bir yer var mı? Ben yıllardır İskilip dışında olduğum için belki sonradan yapılmıştır, o nedenle siz söyleyin; İskilip’te böyle bir yer var mı?

Devam edelim. Yürüyüş yapmanın sağlık açısından ne denli önemli olduğunu biliyorsunuz ve yürümeye karar verdiniz. Ama yürüyeceğiniz alanın sadece buna göre düzenlenmiş parkuru kauçuk denilen yumuşak maddeyle kaplanmış, yürürken arkadan araba çarpması korkusu olmayan bir yer olmasını istiyorsunuz. Söyleyin bakalım, var mı İskilip’te böyle bir yer?

1970 yılında Çorum İlköğretmen Okulu’nun bitirme sınavının mülakat bölümünde İskilipli olduğumu bilen ama kendisi Artvinli olan öğretmenim bana şu soruyu sormuştu: “Söyle bakalım, İskilip parkını diğer şehirlerdeki parklardan ayıran en önemli fark nedir?” Hiç düşünmeden, “Tavus kuşları” deyip sınavı geçmiştim. O dönemde parkta beslenen 4-5 tavus kuşundan başka bir o kadar da angut ördekleri vardı. Söyleyin bakalım, aynı soru bugün sorulsa ne cevap verirsiniz?

Türkiye’de kişi başı yeşil alanın en az olduğu yerlerden biridir İskilip. Hatta hatta var olan az sayıdaki yeşil alanları da üzerine hastane yapılarak daha da azaltılmıştır. Çorum’da her mahallenin kendine özel yürüyüş parkurlu ve oyun alanlı en az iki parkı mutlaka var. Ayrıca kocaman bir Millet Bahçesi yapılıp hizmete açıldı. Şimdi yıkılan stadın yerine 56 dönümlük ikinci bir Millet Bahçesi daha yapıldı. İskilip’te ise ne böyle bir yer var, ne de gerekli görüp yapmayı düşünen! 

Arabası olmayanlar gidemese de Elmabeli’nin yeniden düzenlendiğini ve güzel bir piknik alanı haline getirildiğini okuyup seviniyoruz. İnşallah, insanımız bu kez bari kıymetini bilir de kısa zamanda harabeye çevirmez. Ben bu kullanım hatalarını alışkın olmamaya bağlıyorum. Çoğaltırsanız, insanlarımız buraları nasıl kullanacaklarını da öğrenip zarar vermemeyi öğrenir.

Bu konuda belediyemize ikinci bir önerim olacak. Obruk Baraj Gölü kenarına tıpkı Oğuzlar Belediyesi’nin yaptığı gibi ama çevresini de ağaçlandırıp insanlarımızın hafta sonunda çoluk çocuğuyla gelip dinlenebileceği güzel bir piknik alanı yapmak. Buradaki işletmeler kiraya verilerek elde edilecek gelirle masraflar karşılanır diye düşünüyorum. Çünkü Oğuzlar Belediyesi’nin yaptığı yere Çorum’dan çok yoğun talep var.

 

Ayrıca Oluklu yolunun düzeltilip asfaltlanmasıyla, Yivlik Tepesi dibinde de böyle bir piknik yeri düşünülebilir. Oradan İskilip’i seyrederken çayınızı yudumlamanın zevkini düşünebiliyor musunuz?

“Şimdi bu konu nereden çıktı?” diye soracak olursanız, hani yaz sıcakları başlamadan bir hatırlatayım da vatandaşımın o sıcak günlerde çoluk çocuğuyla birlikte sığınabileceği bir gölgesi olsun istedim. Bilmem iyi etmiş miyim?

Bu yola baş koyan herkesin yolu açık olsun. 

DÜŞÜNEN SÖZLER:

• Doğayla savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz. HUBERT REEVES

• Doğa insan olmadan da yaşar ama insan doğa olmadan yaşayamaz.

• Doğa, Allah'ı hem gösterir, hem gizler. PASCAL

• Doğa, Allah tarafından insanların önüne konmuş büyük bir kitaptır.

• Birileri bu gün gölgede duruyorsa uzun zaman önce birileri ağaç diktiği içindir. Warren BUFFETT

• Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz. Ağaçlar kendi meyvelerini yiyemez. Güneş kendisi için ısıtmaz. Ay kendisi için parlayamaz. Çiçekler kendileri için kokmaz. Toprak kendisi için doğurmaz. Rüzgâr kendisi için esmez. Bulutlar kendi yağmurlarından ıslanmaz. Doğanın anayasasında ilk madde şudur: Her şey birileri için yaşar. Birbiri için yaşamak doğanın kanunudur. ŞAMAN ÖĞRETİSİ